'Yapma Modu' çoğu kez başınızdan geçmiştir.Özellikle bir erkeğin en güçlü aynı zamanda da en zayıf yönüdür.
Kendinizi birşeye kaptırmışsınızdır ve o uğraştığınız iş dışında başka hiçbir şey duymak istemezsiniz o an..Engelleri geçmek ve bir işi başarmak duygusu harikadır.
Ama sonu gelmez küçük ve günlük görevlerin peşinde koşarken asıl amacınızı unutursanız değersiz bir makineye dönersiniz.
İş tabii ki önemli,ancak hiçbir görev sevginin,özgürlüğün ve açık bilinçliliğin yerini tutamaz.Ne yaparsanız yapın asla tamamlamış hissetmeyeceksiniz.
Kendinizi var olma sebebinizin gerçek nedenini bulmaya hiç adadınız mı ?
Bu noktada eğer sizi bu yöne desteklemiyorsa o işinizden vazgeçmelisiniz.Aksi takdirde yaşamınızı boşa harcıyorsunuz demektir.
Nasıl ki bir çok kadın değerli zamanlarını duygusal çalkantılarının girdabında harcarlarsa,birçok erkek de görevlerini tamamlama arayışında kaybolurlar.
Günlerce ve yıllarca deli gibi çalışarak robotlaşırsınız.Bunun yerine ,başınızı kaldırın,ufkunuzu genişletin ve işinizi güneşli bir Pazar günü evinizin önünü süpürüyormuş gibi keyifle yapınn.
Var olmanın gizemini düşünün.Yaşamınızdaki en derin ve en yoğun sevgiyi düşünerek rahatlayın.Sonsuzluğu kendi tarzınızla anımsayın.Sonra elinizdeki işe geri dönün.Bu yolla,görüş açınızı hiçbir zaman kaybetmeyecek ve görevlerin yaşamın bir parçası olduğunu düşüneceksiniz.
Sevginin sınırsız gizemisiniz.Öyle kalın ama görevlerinizi unutmayın.
kaynak : Bu yazı ' David Deida ' dan alıntıdır.
